Kozmik arka bahçemize giren Oumuamua adlı garip şekilli cismin Güneş Sistemi’nin çok ötesinden geldiği yıllar önce anlaşılmıştı. Aradan yıllar geçtikten sonra artık bu objeye veda etme vakti geldi. Bu yazıda bu konu hakkında konuşuyoruz.
Kaynak:https://www.ndtv.com/world-news/unide…
Beş yıl önce Güneş Sistemimize giren yıldızlararası nesne ‘Oumuamua’, dünyanın dört bir yanındaki bilim adamları için her zaman bir hayranlık kaynağı olmuştur.
Hızı ve biçimi nedeniyle çok az anlaşılan nesne, şüpheli bir uzaylı sondası, farklı bir galaksiden eski bir modül veya sadece bir uzay kayası olarak manşetlere taşındı ve birçok teori ve spekülasyona yol açtı. Merak uyandıran nesne, yeni bir raporun şu anda dış Güneş Sisteminden çıkmak üzere olduğunu öne sürmesinin ardından ilgi odağına geri döndü.
Bir rapora göre, nesne şimdi her 24 saatte bir 4.557.662 km’den fazla yol kat ederek Plüton’un yanından geçiyor.
2 yıl daha yıldızlararası uzaydan tamamen çıkmayacak ve Güneş Sistemimiz içinde sayılacaktır.
Her şey 19 Ekim 2017’de Manoa’daki Hawaii Üniversitesi’nden astronom Robert Weryk’in Panoramik Araştırma Teleskobu ve Hızlı Yanıt Sistemi (Pan-STARRS1) ile ilgi çekici yeni bir nesne tespit etmesiyle başladı.
Bu nesneye Hawaii dilinde ‘keşif’ anlamına gelen ‘Oumuamua’ adı verildi. Oumuamua’nın yüzü ve yörüngesi, Güneş Sisteminin dışından geldiğini ortaya çıkardı ve bu da onu bilinen ilk yıldızlararası nesne yaptı. Manzaraları inceleyen araştırmacılar, Oumuamua’nın yaklaşık 230 metre uzunluğunda olmasına rağmen, sadece 40 metre kalınlığında olduğunu ve kayaya tuhaf, puro benzeri bir şekil verdiğini fark ettiler.
İlk tespit edildiğinde, aralarında Harvard Üniversitesi’nden Avi Loeb’in de bulunduğu birçok araştırmacı, cismin bir uzaylı uzay gemisi olduğunu öne sürdü.
Diğer bazı araştırmacılar bunun bir asteroit veya kuyruklu yıldız olduğunu öne sürdüler. Mart 2021’de yapılan araştırmalar, bunun Pluto gibi bir gezegenin başka bir yıldız sisteminden kopmuş bir parçası olduğunu öne sürdü.
Bazı araştırmacılar, yaklaşık yarım milyar yıl önce, Oumuamua’nın ana gezegenine, onu Güneş Sistemimize doğru fırlatan bir nesne tarafından çarpıldığına inanıyor.
Bilim adamları ayrıca bu parçanın Güneş Sistemimize 1995 yılında girmiş olması gerektiğini de ekliyorlar. Bu durumda Oumuamua’yı sistemimize ilk giriş yaptığımızda fark edemiyorduk. Kaya modülü sonunda kütlesinin yüzde 95’ini kaybederek bugünkü boyutuna ulaştı.
Bununla birlikte, bugüne kadar gizem hala çözülmedi ve üzerinde çalışılacak çok fazla veri olmadığı için kozmik ziyaretçinin kökenleri bilinmiyor.
Güneş Sistemimizde keşfedilen ikinci yıldızlararası nesne, 2019’da gözlemlenen yıldızlararası kuyruklu yıldız 2I/Borisov’du.
Bu bahis hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
